BARINMA HAKKI
Hayatta kalma ve kendini güvende hissetme içgüdüsü çoğu canlıyı yuva edinmeye sürükler.
DELİK, KOVUK, YUVA, İN, BARINAK
Karıncasından, arısına, tilkisinden, baykuşuna, köstebeğinden, balığına, timsahına kadar çoğu hayvan türünde rastlanan ortak bir davranış türüdür. Bitkiler için ise genel bir arada çok olma stratejisi benzer bir hayatta kalma avantajı sağlar. Rahatsız edilmeden uyuyacağı, besleneceği, çiftleşip, yavrularını yetiştirebileceği bir yuva ortamı bunu talep eden her canlı için bir hakdır.
YUVA KUTSALDIR
Bir canlının yuvasından yahut barındığı ortamdan sürülüp çıkarılması ise kutsal kitaplarda dahi bahsi geçen en büyük günahdır.
Bu hak, elinden alınmak istenen canlının iş nereye giderse gitsin, direnme ve savunma hakkı vardır.
Ayrıca bir canlı barınağına izinsiz veya kötü niyetle giren başka bir canlıyı etkisiz hale getirebilmesi haktır.
İNSAN BARINMA
Bütün canlı formlarının yuva oluşturma arzularını normal görüp bunda kolaylıklar sağlanması insanın işgal alanları içerisinde insanın sorumluğundadır.
Öncelikle insan kendi barınma sorunlarını ivedilikle, minimize bir şekilde halletmek zorundadır.
İnsan organizasyon yeteneklerini kullanarak türdeşlerine yeterli barınak alanları tahsis etmek zorundadır.
İnsan bu alanları ne kadar minimum tutar ve konforundan kısar ise, kendi türü ve diğer canlılara o kadar çok yaşama alanı bırakabilir.
Bu en çok yine kendi yararınadır aslında.
Bunu çok geç olmadan idrak etmesi umuduyla.
İNSAN YERLEŞKE BİÇİMİ
Kendi biricik dünyasında diğer canlı formlarına görece, akılca ve sayıca dominant güç olan insan, kendi yerleşke, tarım, sanayi, turizm, enerji ve maden alanları ilan ettiği bölgelerde habitattaki tür çeşitliliğini riske atmayan bir düzenlemeye gitmesi gerekmektedir.
Yani bir tarım alanında yaşayabilecek, bitki ve hayvan popülasyonunun gelecek nesillerde de var edebilmesini sağlanması gerekmektedir.
Kısa vadede ürün bolluğu için yararlıymış gibi görünen tarım ilaçları ve alınan diğer tedbirler ile bütün böcekler, kurbağalar, sinekler dolayısıyla yılanlar, kuşlar vb canlılar dolayısıyla insana kadar u laşan bütün besin zincirindeki bitki ve hayvan barınma alanlarının korunması ve geliştirilmesi insanın işgal alanlarında görevidir.
DOĞAL YERLEŞİM
İnsanın yerleşke alanlarının yeniden imarı sırasında, tabiata olabildiğice içiçe yaşam kurrallarına uymak gerekmektedir.
Hiç bir yapının yöre bitki örtüsünden daha yüksekte olmaması gereklidir.
Mümkünse yapılaşmanın toprakla teması minimum olmalıdır.
Toprak altına girilmemeli, hemzemin ve dağınık ve açık yerleşilmelidir.
Aileler konutlarının etrafında varolan ağaçlara ve canlılara zarar vermeyen bir yerleşim mimarisi oluşturulması gerekmektedir.
Bu yerleşkelerin etrafındaki suyu, havayı ve toprağı kirletmemesi, gürültüye, manyetik alan ve ışık kirliliğine sebep olmaması gerekmektedir.
Bu tedbirlerin tamamı, biyolojik bir varlık olduğunu unutan insanın da uzun vadeli yararınadır.